İran'da Yeni Gelişme
ABD ve İsrail medyası İsrail'in savaşı bitirmeye hazır olduğunu ancak İran'ın "Henüz zamanı değil" yanıtını verdiğini öne sürdü.
İsrail ve İran arasındaki çatışmalara ABD'nin de katılmasıyla çatışmalar yeni bir boyun kazandı. ABD, İran'ın nükleer tesislerini vururken; İran da Katar ve Irak'taki ABD üslerine saldırdı.
TRUMP İRAN'A TEŞEKKÜR ETTİ
Saldırılara ABD'nin yanıt verip vermeyeceği merak edilirken, ABD Başkanı Donald Trump'tan ilk açıklama geldi. Trump, İran'ın zayıf bir karşılık verdiğini, bu saldırıyı beklediklerini belirtti. Trump şunları söyledi: "İran, nükleer tesislerini imha etmemize resmi olarak çok zayıf bir karşılık verdi ki biz bunu bekliyorduk. İran öfkesini boşalttı.
İran'a Katar'daki saldırıyı bize önceden haber verdiği için teşekkür etmek istiyorum. Bu sayede can kaybı yaşanmadı ve kimse yaralanmadı."
"ŞİMDİ BARIŞ ZAMANI"
Trump ayrıca "Belki İran artık bölgede barış ve uyuma doğru ilerleyebilir ve ben de İsrail'i aynı şeyi yapmaya şevkle teşvik edeceğim. Tebrikler dünya, şimdi barış zamanı" ifadelerini kullandı.
BOMBA İDDİA
Öte yandan ABD merkezli CNN ve İsrail merkezli KAN'ın haberlerine göre, İsrail'in "Birkaç gün içinde savaşı bitirmeye hazırız. Bu da ateşkese zemin hazırlayabilir. İran ile savaşı birkaç güne bitirmeyi umuyoruz. Hedeflerimize ulaşmaya yakınız" dediği aktarıldı.
İddiaya göre, söz konusu açıklamaya İran,"Henüz zamanı değil" yanıtını verdi.
İRAN VE İSRAİL ÇATIŞMALARI
İsrail'in 13 Haziran'da İran'a yönelik saldırıların ardından iki ülke arasında çatışmalar devam etti. İsrail, İran'ın başkenti Tahran başta olmak üzere nükleer tesislerini hedef aldı. İsrail'in saldırılarında çok sayıda sivilin hayatını kaybettiği belirtildi.
İsrail'in saldırılarının ardından İran da karşı saldırılara başladı. İsrail'in başkenti Tel Aviv ve ülke için kritik önemdeki Hayfa'ya yönelik saldırılar düzenleyen İran, bir çok kez Demir Kubbeyi aştı.
Çatışmalar, ABD'nin İran'daki nükleer tesislere saldırmasıyla yeni bir boyut kazandı. ABD savaş uçakları İran hava sahasına girerek ülkeye ait 3 nükleer tesise saldırı düzenledi.
ABD'nin saldırısının ardından bölgedeki gerginlik artarken; uluslararası kamuoyu da yaşananları yakından takip ediyor.
"İSRAİL'İN İRAN'A GERÇEKLEŞTİRDİĞİ SALDIRILARI EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE TELİN EDİYORUM"
Erdoğan, İsrail'in işgal, istila, yıkım ve katliam politikalarının son iki yıldır giderek arttığını belirterek, şunları kaydetti:
"Batılı güçlerin koşulsuz desteğini arkasına alan İsrail bölgemizi istikrarsızlığa sürüklemeye devam ediyor. Önce Gazze'ye ve Batı Şeria'ya saldırdılar. Tüm dünyanın gözleri önünde Gazze'yi devasa bir enkaza çevirdiler. Sağlık tesislerini, okulları, camileri ve kiliseleri bombaladılar. Sadece bir çuval un almak, bir tas çorba, bir kuru ekmek alabilmek için yardım sırası bekleyen insanları hunharca katlettiler. Her gün çoğu çocuk ve kadın yüzlerce masum sivil, İsrail güçleri tarafından bilerek şehit ediliyor. Gazze'de yaşayan 2 milyon kardeşimiz, Nazilerin temerküz kamplarını bile geride bırakan kötü şartlarda tam 21 aydır hayatta kalma mücadelesi veriyor. Gazze ile birlikte İsrail, Lübnan'ı, Yemen'i ve Suriye'yi de hedef aldı. Hava bombardımanlarının yanı sıra Suriye'deki çeşitli grupları yönetime karşı kışkırtarak orayı da karıştırmaya ve kargaşa çıkarmaya çalıştı."
Şimdi de İsrail'in devlet terörüne 13 Haziran'dan itibaren Türkiye'nin komşusu İran'ın muhatap olduğunu aktaran Erdoğan, "Şunu bir defa açık ve net söylemek isterim. Bütün bu saldırılarıyla, Netanyahu hükümeti bölgesel barışın önündeki en büyük engel olduğunu bir kez daha ispat etmiştir. İsrail'in İran'a gerçekleştirdiği saldırıları en güçlü şekilde telin ediyorum. İsrail'in terör saldırılarında, bombardıman ve suikastlarında vefat eden İranlı kardeşlerimiz için ülkem ve milletim adına taziyelerimi sunuyorum. Binlerce yıllık tarihiyle, zorluklar karşısında sergilediği dayanışmayla ve güçlü devlet tecrübesiyle İran halkının inşallah bugünleri de atlatacağından hiçbir şüphe duymuyoruz." dedi.
"İSRAİL'İN İRAN'A GERÇEKLEŞTİRDİĞİ SALDIRILARIN TANIMI HAYDUTLUKTUR"
İsrail'in bölge ülkelerine saldırılarına dikkat çeken Erdoğan, "İsrail'in Gazze, Lübnan, Yemen, Suriye ve son olarak İran'a gerçekleştirdiği saldırıların, tanım ve tarifi haydutluktur. İran'ın, İsrail'in bu devlet terörü karşısında nefsi müdafaa çerçevesinde halkını savunmak amacıyla aldığı tedbirler gayet doğal, meşru, hukukidir." ifadelerini kullandı.
Uluslararası hukuku ihlal eden bu mütecaviz eylemlerin, İsrail'in bölgede yürüttüğü stratejik istikrarsızlaştırma politikasına hizmet ettiğini vurgulayan Erdoğan, "Saldırıların, İran'ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin yoğunlaştığı bir dönemde vuku bulması elbette manidardır. Nükleer çalışmalarında hiçbir denetime tabi olmayan, şeffaflık noktasında kimseyi umursamayan İsrail'in, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi anlaşmasına taraf başkalarına söz söylemesi büyük bir riyakarlıktır." değerlendirmesinde bulundu.
"İSRAİL SAVAŞI TÜM BÖLGEYE YAYMAYA ÇALIŞIYOR"
Erdoğan, Netanyahu hükümetinin 13 Haziran'daki saldırılarıyla aslında müzakere sürecini baltalamayı hedeflediğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yaşananlar aynı zamanda Netanyahu ve cinayet şebekesinin herhangi bir meselenin diplomatik yollarla çözülmesini istemediğini de gösteriyor. Yine İsrail, 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğü haiz bağımsız bir Filistin devletiyle yan yana barış içinde yaşamak yerine savaşı tüm bölgeye yaymaya çalışıyor. Bakınız, bundan tam 90 yıl önce Hitler'in çaktığı kıvılcım nasıl ki Pasifik'ten Atlantik'e, Hint Okyanusu'ndan Kuzey Denizi'ne kadar bütün dünyayı ateşe attıysa, bugün Netanyahu'nun siyonist emelleri de bölgemizi ve tüm dünyayı büyük bir felakete sürüklemekten başka bir gaye taşımıyor. İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa'nın kutsiyetine el uzatılmasını, Kudüs-ü Şerif'in tarihi statüsünün gasp edilmeye çalışılmasını, çeşitli haritalar üzerinden bölgemizi parçalama niyetlerinin artık ulu orta konuşulmasını, bu sinsi planın birer hamleleri olarak görüyoruz."
"İSRAİL KOMŞULARININ GÜVENLİĞİNİ TEHDİT EDEREK KENDİ GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYAMAZ"
Netanyahu'nun yapmak istediklerinin gayet bilincinde olduklarını dile getiren Erdoğan, "Bölgeyi ateşe, çatışmaya, kaosa ve gözyaşına boğarak güvenliklerini tesis edeceklerini zannedenler, ham bir hayalin peşinden gitmektedir. İsrail, komşularının güvenliğini tehdit ederek kendi güvenliğini sağlayamaz. Evdeki hesabın, çarşıya uymadığını onlar da yavaş yavaş göreceklerdir." dedi.
"BÖLGEMİZ YENİ BİR SAVAŞI KALDIRMAZ"
Uluslararası topluma ve özellikle İsrail üzerinde etki sahibi olan ülkelere seslenen Erdoğan, "Netanyahu'nun çatışmaları daha da derinleştirmek amacıyla söylediği övgü ambalajına sarılmış zehirli sözlerine kimse itibar etmesin. Bölgemizin yeni bir savaşı ve istikrarsızlığı kaldırmaya tahammülü yoktur. İhtiyacımız olan aklıselimdir, sağduyudur, temkindir, yanlışı daha büyük bir yanlışla kapatma gafletine asla düşmemektir." ifadelerini kullandı.
Çözümün diplomasi ve diyalogdan geçtiğini vurgulayan Erdoğan, kolaylaştırıcılık dahil üzerlerine ne düşüyorsa yapmaya hazır olduklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 Haziran'dan bugüne kadar adeta yüreklerini ortaya koyarak sükunetin tesisi için çok ciddi gayret sarf ettiklerini, netice alıncaya kadar bu temasları sabırla sürdüreceklerini söyledi.
İsrail ve İran arasındaki çatışmalara ABD'nin de katılmasıyla çatışmalar yeni bir boyun kazandı. ABD, İran'ın nükleer tesislerini vururken; İran da Katar ve Irak'taki ABD üslerine saldırdı.
TRUMP İRAN'A TEŞEKKÜR ETTİ
Saldırılara ABD'nin yanıt verip vermeyeceği merak edilirken, ABD Başkanı Donald Trump'tan ilk açıklama geldi. Trump, İran'ın zayıf bir karşılık verdiğini, bu saldırıyı beklediklerini belirtti. Trump şunları söyledi: "İran, nükleer tesislerini imha etmemize resmi olarak çok zayıf bir karşılık verdi ki biz bunu bekliyorduk. İran öfkesini boşalttı.
İran'a Katar'daki saldırıyı bize önceden haber verdiği için teşekkür etmek istiyorum. Bu sayede can kaybı yaşanmadı ve kimse yaralanmadı."
"ŞİMDİ BARIŞ ZAMANI"
Trump ayrıca "Belki İran artık bölgede barış ve uyuma doğru ilerleyebilir ve ben de İsrail'i aynı şeyi yapmaya şevkle teşvik edeceğim. Tebrikler dünya, şimdi barış zamanı" ifadelerini kullandı.
BOMBA İDDİA
Öte yandan ABD merkezli CNN ve İsrail merkezli KAN'ın haberlerine göre, İsrail'in "Birkaç gün içinde savaşı bitirmeye hazırız. Bu da ateşkese zemin hazırlayabilir. İran ile savaşı birkaç güne bitirmeyi umuyoruz. Hedeflerimize ulaşmaya yakınız" dediği aktarıldı.
İddiaya göre, söz konusu açıklamaya İran,"Henüz zamanı değil" yanıtını verdi.
İRAN VE İSRAİL ÇATIŞMALARI
İsrail'in 13 Haziran'da İran'a yönelik saldırıların ardından iki ülke arasında çatışmalar devam etti. İsrail, İran'ın başkenti Tahran başta olmak üzere nükleer tesislerini hedef aldı. İsrail'in saldırılarında çok sayıda sivilin hayatını kaybettiği belirtildi.
İsrail'in saldırılarının ardından İran da karşı saldırılara başladı. İsrail'in başkenti Tel Aviv ve ülke için kritik önemdeki Hayfa'ya yönelik saldırılar düzenleyen İran, bir çok kez Demir Kubbeyi aştı.
Çatışmalar, ABD'nin İran'daki nükleer tesislere saldırmasıyla yeni bir boyut kazandı. ABD savaş uçakları İran hava sahasına girerek ülkeye ait 3 nükleer tesise saldırı düzenledi.
ABD'nin saldırısının ardından bölgedeki gerginlik artarken; uluslararası kamuoyu da yaşananları yakından takip ediyor.
"İSRAİL'İN İRAN'A GERÇEKLEŞTİRDİĞİ SALDIRILARI EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE TELİN EDİYORUM"
Erdoğan, İsrail'in işgal, istila, yıkım ve katliam politikalarının son iki yıldır giderek arttığını belirterek, şunları kaydetti:
"Batılı güçlerin koşulsuz desteğini arkasına alan İsrail bölgemizi istikrarsızlığa sürüklemeye devam ediyor. Önce Gazze'ye ve Batı Şeria'ya saldırdılar. Tüm dünyanın gözleri önünde Gazze'yi devasa bir enkaza çevirdiler. Sağlık tesislerini, okulları, camileri ve kiliseleri bombaladılar. Sadece bir çuval un almak, bir tas çorba, bir kuru ekmek alabilmek için yardım sırası bekleyen insanları hunharca katlettiler. Her gün çoğu çocuk ve kadın yüzlerce masum sivil, İsrail güçleri tarafından bilerek şehit ediliyor. Gazze'de yaşayan 2 milyon kardeşimiz, Nazilerin temerküz kamplarını bile geride bırakan kötü şartlarda tam 21 aydır hayatta kalma mücadelesi veriyor. Gazze ile birlikte İsrail, Lübnan'ı, Yemen'i ve Suriye'yi de hedef aldı. Hava bombardımanlarının yanı sıra Suriye'deki çeşitli grupları yönetime karşı kışkırtarak orayı da karıştırmaya ve kargaşa çıkarmaya çalıştı."
Şimdi de İsrail'in devlet terörüne 13 Haziran'dan itibaren Türkiye'nin komşusu İran'ın muhatap olduğunu aktaran Erdoğan, "Şunu bir defa açık ve net söylemek isterim. Bütün bu saldırılarıyla, Netanyahu hükümeti bölgesel barışın önündeki en büyük engel olduğunu bir kez daha ispat etmiştir. İsrail'in İran'a gerçekleştirdiği saldırıları en güçlü şekilde telin ediyorum. İsrail'in terör saldırılarında, bombardıman ve suikastlarında vefat eden İranlı kardeşlerimiz için ülkem ve milletim adına taziyelerimi sunuyorum. Binlerce yıllık tarihiyle, zorluklar karşısında sergilediği dayanışmayla ve güçlü devlet tecrübesiyle İran halkının inşallah bugünleri de atlatacağından hiçbir şüphe duymuyoruz." dedi.
"İSRAİL'İN İRAN'A GERÇEKLEŞTİRDİĞİ SALDIRILARIN TANIMI HAYDUTLUKTUR"
İsrail'in bölge ülkelerine saldırılarına dikkat çeken Erdoğan, "İsrail'in Gazze, Lübnan, Yemen, Suriye ve son olarak İran'a gerçekleştirdiği saldırıların, tanım ve tarifi haydutluktur. İran'ın, İsrail'in bu devlet terörü karşısında nefsi müdafaa çerçevesinde halkını savunmak amacıyla aldığı tedbirler gayet doğal, meşru, hukukidir." ifadelerini kullandı.
Uluslararası hukuku ihlal eden bu mütecaviz eylemlerin, İsrail'in bölgede yürüttüğü stratejik istikrarsızlaştırma politikasına hizmet ettiğini vurgulayan Erdoğan, "Saldırıların, İran'ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin yoğunlaştığı bir dönemde vuku bulması elbette manidardır. Nükleer çalışmalarında hiçbir denetime tabi olmayan, şeffaflık noktasında kimseyi umursamayan İsrail'in, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi anlaşmasına taraf başkalarına söz söylemesi büyük bir riyakarlıktır." değerlendirmesinde bulundu.
"İSRAİL SAVAŞI TÜM BÖLGEYE YAYMAYA ÇALIŞIYOR"
Erdoğan, Netanyahu hükümetinin 13 Haziran'daki saldırılarıyla aslında müzakere sürecini baltalamayı hedeflediğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yaşananlar aynı zamanda Netanyahu ve cinayet şebekesinin herhangi bir meselenin diplomatik yollarla çözülmesini istemediğini de gösteriyor. Yine İsrail, 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğü haiz bağımsız bir Filistin devletiyle yan yana barış içinde yaşamak yerine savaşı tüm bölgeye yaymaya çalışıyor. Bakınız, bundan tam 90 yıl önce Hitler'in çaktığı kıvılcım nasıl ki Pasifik'ten Atlantik'e, Hint Okyanusu'ndan Kuzey Denizi'ne kadar bütün dünyayı ateşe attıysa, bugün Netanyahu'nun siyonist emelleri de bölgemizi ve tüm dünyayı büyük bir felakete sürüklemekten başka bir gaye taşımıyor. İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa'nın kutsiyetine el uzatılmasını, Kudüs-ü Şerif'in tarihi statüsünün gasp edilmeye çalışılmasını, çeşitli haritalar üzerinden bölgemizi parçalama niyetlerinin artık ulu orta konuşulmasını, bu sinsi planın birer hamleleri olarak görüyoruz."
"İSRAİL KOMŞULARININ GÜVENLİĞİNİ TEHDİT EDEREK KENDİ GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYAMAZ"
Netanyahu'nun yapmak istediklerinin gayet bilincinde olduklarını dile getiren Erdoğan, "Bölgeyi ateşe, çatışmaya, kaosa ve gözyaşına boğarak güvenliklerini tesis edeceklerini zannedenler, ham bir hayalin peşinden gitmektedir. İsrail, komşularının güvenliğini tehdit ederek kendi güvenliğini sağlayamaz. Evdeki hesabın, çarşıya uymadığını onlar da yavaş yavaş göreceklerdir." dedi.
"BÖLGEMİZ YENİ BİR SAVAŞI KALDIRMAZ"
Uluslararası topluma ve özellikle İsrail üzerinde etki sahibi olan ülkelere seslenen Erdoğan, "Netanyahu'nun çatışmaları daha da derinleştirmek amacıyla söylediği övgü ambalajına sarılmış zehirli sözlerine kimse itibar etmesin. Bölgemizin yeni bir savaşı ve istikrarsızlığı kaldırmaya tahammülü yoktur. İhtiyacımız olan aklıselimdir, sağduyudur, temkindir, yanlışı daha büyük bir yanlışla kapatma gafletine asla düşmemektir." ifadelerini kullandı.
Çözümün diplomasi ve diyalogdan geçtiğini vurgulayan Erdoğan, kolaylaştırıcılık dahil üzerlerine ne düşüyorsa yapmaya hazır olduklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 Haziran'dan bugüne kadar adeta yüreklerini ortaya koyarak sükunetin tesisi için çok ciddi gayret sarf ettiklerini, netice alıncaya kadar bu temasları sabırla sürdüreceklerini söyledi.
