Bir ünlü oyuncumuz daha amansız hastalığa yakalandı
Akciğer kanseriyle mücadele eden Billur Kalkavan, sağlık durumuyla ilgili bilgi verdi. Ünlü oyuncu, sevenlerinden de bir ricada bulundu
Pek çok dizi ve filmde rol alan Billur Kalkavan'ın akciğer kanserine yakalandığı ortaya çıkmıştı. 59 yaşındaki Kalkavan'ın yaşadığı sağlık sorununu Hamdi Alkan duyurmuştu.
"GÜZEL YÜREĞİN BU HASTALIĞI YENECEK"
Ünlü yönetmen, "Billur Kalkavan’a acil şifalar diliyorum. Güzel yüreğin ve enerjin bu hastalığı yenecektir Billur’cuğum. Daima yanındayım." sözleriyle arkadaşına destek olmuştu.
'BİR RİCAM VAR'
Tedavisinin olumlu geçtiğini belirten Kalkavan, sağlık durumuyla ilgili bilgi verdi. Sevenlerinden de bir ricada bulunan oyuncu şunları söyledi:
Herkes soruyor ben de buradan yazayım dedim. Hamdi Alkan‘ımın ve Enver Aysever'imin paylaşımlarından sonra gördüğüm ilgi, sevgi, alaka beni çok motive etti, herkesten Allah razı olsun. Sadece bir ricam var. Bana lütfen doktor, ilaç, bitki, vs. tavsiyeleri göndermeyin. Burada aldığım en ileri teknoloji tedavi yöntemleriyle devam edeceğim. Yolladığınız hiç bir şeye de itibar etmem hele ki doktoruma danışmadan asla. Çalışması yapılmamış ilaçlar, bitkiler, vb. şeyler çok ters tepebilir. Herkese sonsuz teşekkürler.
Özel bir hastanede tedavi gören Kalkavan'ın bu süreçte en büyük destekçilerinden biri de kendisi gibi oyuncu olan sevgilisi Buğra Bahadırlı.
'ZENGİN ÇOCUĞU OLMAK ZOR BİR ŞEY'
Kalkavan, liseyi Amerika'da tamamladı. UCLA Üniversitesi'nden psikoloji dersleri aldı. Sinemadaki ilk rolünde, 1969 tarihli "Ayrı Dünyalar adlı" filmde, Erol Taş'ın canlandırdığı kötü adam tarafından fidye için kaçırılan bir çocuğu canlandırdı. Billur Kalkavan, çocukluk yıllarını ve ailesini konuk olduğu programda anlatmıştı:
Benim babam sofra kurallarına inanılmaz önem veren bir adamdı. Hayatımda bu kadar sofraya dikkat eden bir adam görmedim. Mesela ‘baba ben sınıfta kaldım’ desem ‘seneye geçersin’ derdi. Ama kolunu sofraya koyduğum zaman kızardı. Sofraya oturmadan önce traş olup gelirdi. Ev için dikilmiş özel kıyafetlerini giyerdi.
Bu kadar sert kuralları başka hiçbir arkadaşımın evinde görmedim. İyi ki de yapmış! Çünkü ben hayatta öğrendiğim birçok şeyi o sofrada öğrenmişim şimdi anlıyorum, muhabbet ederdik çünkü…
Oxford Felsefe mezunuydu. Babam konuşmasın da kim konuşsun? Ben sanattan, edebiyata birçok şeyi babamdan öğrendim. Ayaklı kütüphane gibiydi…
Pek çok dizi ve filmde rol alan Billur Kalkavan'ın akciğer kanserine yakalandığı ortaya çıkmıştı. 59 yaşındaki Kalkavan'ın yaşadığı sağlık sorununu Hamdi Alkan duyurmuştu.
"GÜZEL YÜREĞİN BU HASTALIĞI YENECEK"
Ünlü yönetmen, "Billur Kalkavan’a acil şifalar diliyorum. Güzel yüreğin ve enerjin bu hastalığı yenecektir Billur’cuğum. Daima yanındayım." sözleriyle arkadaşına destek olmuştu.
'BİR RİCAM VAR'
Tedavisinin olumlu geçtiğini belirten Kalkavan, sağlık durumuyla ilgili bilgi verdi. Sevenlerinden de bir ricada bulunan oyuncu şunları söyledi:
Herkes soruyor ben de buradan yazayım dedim. Hamdi Alkan‘ımın ve Enver Aysever'imin paylaşımlarından sonra gördüğüm ilgi, sevgi, alaka beni çok motive etti, herkesten Allah razı olsun. Sadece bir ricam var. Bana lütfen doktor, ilaç, bitki, vs. tavsiyeleri göndermeyin. Burada aldığım en ileri teknoloji tedavi yöntemleriyle devam edeceğim. Yolladığınız hiç bir şeye de itibar etmem hele ki doktoruma danışmadan asla. Çalışması yapılmamış ilaçlar, bitkiler, vb. şeyler çok ters tepebilir. Herkese sonsuz teşekkürler.
Özel bir hastanede tedavi gören Kalkavan'ın bu süreçte en büyük destekçilerinden biri de kendisi gibi oyuncu olan sevgilisi Buğra Bahadırlı.
'ZENGİN ÇOCUĞU OLMAK ZOR BİR ŞEY'
Kalkavan, liseyi Amerika'da tamamladı. UCLA Üniversitesi'nden psikoloji dersleri aldı. Sinemadaki ilk rolünde, 1969 tarihli "Ayrı Dünyalar adlı" filmde, Erol Taş'ın canlandırdığı kötü adam tarafından fidye için kaçırılan bir çocuğu canlandırdı. Billur Kalkavan, çocukluk yıllarını ve ailesini konuk olduğu programda anlatmıştı:
Benim babam sofra kurallarına inanılmaz önem veren bir adamdı. Hayatımda bu kadar sofraya dikkat eden bir adam görmedim. Mesela ‘baba ben sınıfta kaldım’ desem ‘seneye geçersin’ derdi. Ama kolunu sofraya koyduğum zaman kızardı. Sofraya oturmadan önce traş olup gelirdi. Ev için dikilmiş özel kıyafetlerini giyerdi.
Bu kadar sert kuralları başka hiçbir arkadaşımın evinde görmedim. İyi ki de yapmış! Çünkü ben hayatta öğrendiğim birçok şeyi o sofrada öğrenmişim şimdi anlıyorum, muhabbet ederdik çünkü…
Oxford Felsefe mezunuydu. Babam konuşmasın da kim konuşsun? Ben sanattan, edebiyata birçok şeyi babamdan öğrendim. Ayaklı kütüphane gibiydi…
