Sosyal Medyadan Gelen Mesaj

Başımdan geçen bu olayın kötü örneklere karşı ibret olması için yazma ihtiyacı hissettim.
10 yıllık evliyim, İstanbul’da yaşıyorum ve 30 yaşındayım, eşim 32 yaşında ve 2 çocuk sahibiyiz.
Geçtiğimiz yıla kadar dünyanın en mutlu kadınları arasında sayardım kendimi hep.
Taaki o mesaj benim facebook hesabıma gelene kadar.
O gün dünya başıma yıkıldı sandım. Ne yapacağımı bilemez bir şekilde yaklaşık 8 ayım geçti.
Eşim zaman zaman değişen halimden dolayı ne olduğunu sorsa da hep bir şeyleri bahane edip geçiştiriyordum, ama ona olan içimdeki öfke anlatılacak gibi değildi.
Eşimi çok seviyordum, ondan başka sığınağım yoktu, hata yapsa da kaybetmek istemiyordum. Eşim çok önemli bir konumda, yakışıklı, işinde başarılı ve çok tanınan saygın biri. 5 vakit namazını kılan bir yaşama sahip. Bunu nasıl yapar, ben ona sadakattan başka bir şey yapmadım ki derdim hep..
Bana gelen rumuzlu bir mesaj ” sen o adamı taşıyamıyorsun, hayatının geri kalanını mahvetme bari. Birbirimizi seviyoruz, sana diyemiyor eşin ama artık ben dayanamıyorum. Her akşam senin yanına gitmesine katlanamıyorum. Oda beni seviyor, ama sadece konumundan dolayı kimseye bir şey diyemiyor. Duyulmasından korkuyor” gibi uzayıp giden mesajdı.
Eşime böyle bir mesaj aldığımı diyemedim. Onu kaybetmekten çok korktum ama ne yapacağımı bilemez oldum. Bana karşı ilgisi hiç eksik olmuyordu ama hep bir oyun yapıyor diye düşünüyordum. Bir gece cep telefonuna girdim. Facebook’tan mesajlar kısmını okudum. Okudum ama bir şok daha yaşadım. Bu şok başkaydı.
Bana yazan kadın gerçek adıyla eşime sürekli mesajlar yazmış. Seni çok seviyorum, eşin senin yanına hiç yakışmıyor, benim neyimi beğenmiyorsun, neden bana hep ters davranıyorsun. Tekliflerimi neden hep reddediyorsun. Ne buluyorsun o kilolu karından anlamıyorum. Benim peşimde kimlerin olduğunu sende biliyorsun. Ama ben seni o eşinden uzaklaştıracağım göreceksin gibi yazışmalar vardı.
Eşim hep onu tersleyici şeyler yazmış. Eşime karşı içimde her şeyin yavaş yavaş bitmeye başladığı anda yeniden aşık oldum. Dünyanın en mutlu kadını hissetmekte ne kadar haklı olduğumu 8 aydır geçen azaptan sonra tekrar anladım.

Eşimin son zamanlarda canının sıkkın olmasının nedenini anlıyordum ama ona belli etmiyordum. Bu konuyu ben kendimce kapatmıştım artık. Kafamdaki sisli bulutlar dağılmıştı. Bir akşam yemek yerken eşimin yine durgunluğunun farkındaydım. Sebebini sordum . İşyerinde bir sıkıntı mı var, senin durgun olmanın altında yatan bir sorun var dedim. Yok bir şey dese de, bunu gizlemekte zorlanıyordu. Ben bu kadının mesajlarından kaynaklandığını düşünüyordum ve artık bunu ona söylemeye karar verdim. Ama önce olayın gerçek tarafını söylemek istemedim.
Aslında benimde seninle konuşmak istediğim bir konu var dedim. Nedir diye sordu ve.
Kadının biri bana seninle ilgili mesaj attı dedim. Ben böyle der demez eşimin bakışları değişti, korkulu gözlerle bana baktı ve. Hangi kadın, kim, ne mesajı, ne attı diye peşpeşe sıraladı. Öğrendiğimi anlayınca önce çok korktu. Bir kadınla aranda ilişki varmış dedim. Bana herşeyi anlattı kadın dedim.
Eşim bunları duyunca önce duraksadı, sonra nefes alışının hızlandığını fark ettim. Neden böyle bir şey yaptın dedim.
Sana anlattıklarının hepsi yalan, ben öyle bir şey yapmadım dedi. Nasıl yapmadın kadın bana herşeyi anlattı, aranızda geçenler ve her ne varsa bir bir anlattı dedim.
Sonra eşim; evet onunla kısa bir süre görüştük konuştuk, ama asla onunla yanlış bir diyaloğa girmedim. Bu hatamın sonradan farkına vardım. Ama o sanırım bana karşı farklı şeyler beslemeye başlamış. Ben olayın büyümesinin önüne geçmek için diyaloğumu kestim ama o bir türlü kesmedi. Benim onu reddedişim onu çılgına çevirdi. Kimse beni reddedemez, bana kimse yok diyemez diyerek bana tehditler savurmaya başladı. Ben hep onun öfkesini dindirmeye yanlış bir şey yapmaması için telkinler vermeye çalışsamda beni dinlemedi ve sonunda sana yazmış. Ama asla bildiğin gibi değil. Benim tek hatam kısa sürelide olsa öylesine sohbet etmemdi. Dedi.
Kadın bunları kocasından duyunca, onun anlatışındaki samimiyeti gözlerinden ve titreyen sesinden dinleyince bir kez daha olayın doğruluğunu anladı. Ve kadın herşeyi anlattı kocasın. Aylar önce bu mesajın kadın tarafından kendisine geldiğini, bunu duyunca yaşamak bile istemediğini, ama çaresizlikten ne yapacağını bilemediğini , en sonunda eşinin cep telefonunu alarak mesajların doğrusunu okuyup her şeyin en doğrusunu öğrendiğini söyledi. Kocası bunları hayretler içerisinde dinliyordu. Sana bunları daha önce söyleyemedim. Ne yapacağımın korkusu vardı. Yanlış birşeyler olursa, seni kaybetme korkusu herşeyi düşündüm dedi.
Karısının bunları söylemesi erkeği o kadar rahatlattı ki, en sonunda karısı ona şunu söyledi.
Bu demek değildir ki, sen masumsun ve asla suçun yok. Bu yaptığını asla doğru bulmuyorum. Öylesine bile olsa bir kadınla mesajlaşman beni çok ama çok yaraladı. Olayın yanlışlığının farkına varıp ilerlemeden geri adım atman benim öfkemi bir nebze olsun dindirmişti. Mutlu yuvamızı lütfen tahrip edecek hatalara bir daha yeltenme dedi ve adam bunları duyduktan sonra önce Allah’a, sonra karısına söz vererek böyle bir hataya düşmeyeceğini söyledi. Kadını her yerden engelledi.