DAHA NEKADAR

Neye sebep oluyor

GUSÜL MADDİ VE MANEVİ TEMİZLENMEDİR
Bu y-ıkanmanın şeklini de Hz. Muhammed (SAV) kendi tatbikatıyla bize öğretmiştir. Guslün daha çok manevî bir temizleme aracı old-uğu unutulmamalıdır. Çünkü v-ücud-umuzun herhangi bir yerinde görünür bir pislik veya kir-pas olmasa bi-le c-ü-nüp olan kimsenin ib-adetlerini yerine getirebi-lmesi için mutlaka gusletmesi gerekir.

Ayrıca gerekli şartları yerine getiri-lmeyen y-ıkanma, ne kadar itinalı yapi-lırsa yapi-lsın guslün yerine geçmez ve bununla c-ü-nüplükten kurtulmak mümkün olmaz. C-ü-nüp olan kimse i-lk fırsatta gusletmeye çalışmalıdır. Bu d-urumda ancak, içinde bulund-uğu namaz vaktinin çıkmasına kadar müsaade vardır; daha fazla geciktirmesi günah kazanmasına sebep olur.

Gusletmeyi namaz vaktine kadar geciktirmek uygun deği-ldir. Gudayf b. Haris (ra) şöyle demiştir: "Âişe'ye (ra): Ne dersin? Resûlullah (asm) c-ü-nüplükten dolay-ı, gecenin b-aşında mı, yoksa sonunda mı y-ıkanırdı? dedim. B-azen b-aşında b-azen de sonunda guslederdi, dedi. Allahu Ekber... Genişlik (kolaylık) veren Allah'a hamd olsun, dedim. (Nesâî, tahâre 140, 141, gusl b; Ahmed b. Hanbel.Vl, 47)

Gusletmeyi namaz vaktine kadar geciktirmek uygun deği-ldir. Gudayf b. Haris (ra) şöyle demiştir: "Âişe'ye (ra): Ne dersin? Resûlullah (asm) c-ü-nüplükten dolay-ı, gecenin b-aşında mı, yoksa sonunda mı y-ıkanırdı? dedim. B-azen b-aşında b-azen de sonunda guslederdi, dedi. Allahu Ekber... Genişlik (kolaylık) veren Allah'a hamd olsun, dedim. (Nesâî, tahâre 140, 141, gusl b; Ahmed b. Hanbel.Vl, 47)

Hadîs-i şeriften, c-ü-nüp olan kişinin, c-ü-nüp olur olmaz hemen y-ıkanmasının farz olmadığı, gecenin sonuna kadar guslü tehir ve terk etmesinin caiz old-uğu anlaşılmaktadır. Ancak gusülde acele etmek efdaldir. C-ü-nüp olan kişinin, c-ü-nüp olur olmaz gusletmesi farz deği-ldir. (Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi) C-ü-nüp olan kimse, hemen y-ıkanmaz da, gusletmeyi namaz vaktine kadar tehir ederse, günahkâr olmaz. Muhıyt'te de böyledir. (Fetevayi Hindiyye)

C-ü-nüp kimse gusletmeyi namaz vaktine kadar geciktirirse günahkâr olmaz. Ama daha önce y-ıkanması fazi-letlidir. Nitekim Şeyh Siracüddin el-Hindi (ra) diyor ki : Abdestsiz olana abdest almak, c-ü-nüp olana gusletmek, ayb-aşı halinden veya lohusalıktan temizlenen kadına boy abdesti almak, henüz namaz vakti girmeden vâcib deği-ldir. B-ahrirâik ve Fetâvâ-yi Hindiyye'de de bu husus açıklanmıştır. (Kaynaklarıyla İslam Fıkhı) C-ü-nüp olan kimse i-lk fırsatta gusletmeye çalışmalıdır. Bu d-urumda ancak, içinde bulund-uğu namaz vaktinin çıkmasına kadar müsaade vardır; daha fazla geciktirmesi günah kazanmasına sebep olur.

C-Ü-NÜP BULUNAN EVE MELEKLER GİRMEZ
Gusülde acele etmek efdaldir Ali (ra) Resûlullah'ın (asm) şöyle buyurd-uğunu haber vermiştir: "İçinde, resim, köpek ve c-ü-nüp bulunan eve melekler girmez.” (Ebû Dâv-üd, libâs 129; Nesaî, tahâre 167, hayl 11; Dârimî istîzân 34; Ahmed b. Hanbel, I, 80, 83, 107, 139, 150) Meleklerin evlerden uzak kalmalarına sebep olan şeylerden birisi de c-ü-nüplük halidir. Bundan murat guslü terketmeyi âdet haline getirip, namaz vaktinin geçmesine aldırış etmeyenlerdir. Resûlullah'ın (asm) bir gusülle bütün hanımlarını dolaşması, Hz. Âişe'nin bi-ldirdiğine göre, guslü b-azen gecenin sonuna kadar geciktirmesi, bir müddet c-ü-nüp d-urmanın mahzurlu olmadığını gösterir.

Eğer bu d-urum meleklerin eve girmesine engel olsaydı, devamlı melekle haşir-neşir olan Resûlullah guslü geciktirmezdi. İçinde c-ü-nüp bulunan eve meleklerin girmekten imtina etmelerinin hikmeti, c-ü-nübün namazdan ve Kur'ân okumaktan uzak olmasıdır. C-ü-nüplükten ötürü y-ıkanmakta gevşeklik göstermek hayr ve berekete mânidir. (Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi)

Gusül gerektiği d-urumda uyumak ve yemek yemek isteyen kimse abdest almalıdır. Ebû Seleme şöyle demiştir: ‘’Ben, Âişe'ye, Peygamber (asm) c-ü-nüb iken uyur muyd-u? diye sord-um. Âişe (ra): Evet, abdest alır, uyurd-u, dedi. (Buhari) İbn Umer şöyle demiştir: Umer ibn Hattâb, ResûlulIah'a: Birimiz c-ü-nüb iken uykuya varabi-lir mi? diye sord-u. Resûlullah (asm): "Evet, herhangi biriniz abdest aldıktan sonra (isterse) c-ü-nüb iken de yatsın." buyurd-u. (Buhari)

Âişe'den (ra),c-ü-nüplük halini kastederek şöyle demiştir: "Resûlullah (asm) (bir şey) yemek veya uyumak istediği zaman abdest alırdı." (Müslim, hayz 27; Tirmizî, tahâre 107; İbn Mâce, tahâre 100)

Abdest almaksızın yatmamak, imamlardan Evzâî, Ebû Hanîfe, Muhammed, Mâlik, Şafiî, Ahmed ibn Hanbel, îshâk ibn Râhûye, Abd-ullah ibn Müb-arek ve daha b-aşkalarının mezhebidir. B-azi-ları emredi-len abdesti, cinsî münasebet i-le hâsıl olan ezay-ı, yânî eller i-le husûsî uzuvları y-ıkamağa hami etmişlerdir. Dâvûd Zahirî i-le Mâlikîler'den bâzi-ları bunu vâcib görmüşlerdir.

C-ü-nüp kimsenin abdesti almaksızın uyumasında beis görmeyenler de çoktur: Sevrî, İbnu'l-Müseyyeb, Ebû Yûsuf gibi. Bunların deli-lleri Resûlullah'ın abdest almaksızın uykuya vardığına dâir olan diğer hadîslerdir. (Sahih-i Buhari ve Tercemesi) Allah'a emanet olunuz.

Neye sebep oluyor


FOTO GALERİLER

DAHA NEKADAR © 2015 Tüm hakları saklıdır   [Künye]   [İletişim]   [Kullanım ve Gizlilik şartları]   [Rss]   
Adres:
İletişim: